Kitap Tanıtımı |
Farklı kültürleri bir arada yaşabilme konusunda Osmanlı Devleti ve toplum yapısı ilginç bir deneyim sunmaktadır bizlere. Osmanlı bakiyesi olan coğrafyada bugün yirmiden fazla bağımsız devlet yer almaktadır. O dönemde bu topraklarda onlarca dini, mezhebi ve etnik grup yaşamaktaydı. Osmanlılar, yaklaşık altı yüz yıl boyunca çeşitli dinlerden, mezheplerden ve etnik unsurlardan oluşan milletleri bir arada yönettiler. Osmanlı Devleti en son İslâm İmparatorluğuydu. Kuruluştan itibaren Osmanlı yönetimi ve toplumu başarılı bir performans sergiledi; çeşitli dini ve etnik gruplar, en azından 19. yüzyıla kadar yan yana ve iç içe barış içinde yaşadılar. Bu barış asırları, tarihin belleklerinde "Osmanlı Barışı (Pax Ottomana)" olarak önemli bir yere sahiptir.
Osmanlı yönetimi, 19. yüzyılda modernleşme ve Osmanlıcılık politikalarıyla içeriden ve dışarıdan gelen güçlü meydan okumalara karşı cevaplar üretmeye çalışırken, bir taraftan da coğrafyasında bölünmeler ve ayrılmalar ortaya çıkıyordu. Dış baskılar, savaşlar ve milliyetçilik hareketleri nedeniyle İmparatorluğun herkesi ihata eden hoşgörü, kültürel zenginlik ortamı ve havası artık değişiyordu. Osmanlı yönetimi, Yirminci yüzyılın başında ulus-devlet politikalarına yönelmek zorunluluğunu hissetmeye başladı. Çünkü politika seçenekleri giderek azalmıştı, o da artık milliyetçiliğe sarıldı, Türkler milliyetçiliğe yönelen en son toplum oldular. Yirminci yüzyılı, büyük ölçüde 19. yüzyıldaki olaylar ve politikalar şekillendirmiştir. O dönemdeki olayların ve politikaların günümüze yansıyan önemli mesajları bulunmaktadır. |