Kitap Tanıtımı |
Başka uluslarda neredeyse benzeri görülmeyen Türk - Türkmen aşiret özelliklerinin başında, devlet kurma eğilimi gelmektedir. İster münferiden ister federasyonlar biçiminde aşiretler arası birleşmeler sonucu, Türkiye Cumhuriyeti hariç tüm Türk devletleri, Türkmen aşiretleri tarafından kurulmuştur. Önderleri tartışılmaz bir otoriteye sahip, askeri anlayış ve üste kesin itaat gibi özellikler Türk aşiret geleneğinden gelmektedir.
Irak ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin Osmanlı hakimiyeti altına girmesiyle, aşiret sistemine bağlı olan Türkmenler yabancılık çekmeden derhal Osmanlı tebaası olmayı kabul ettiler ve Osmanlı toplumunda yaşamlarını sürdürdüler. Türk aşiret sisteminde idari, siyasi, ekonomi, adalet, eğitim gibi çeşitli konularda deneyimleri olan, hoşgörü ve sadakat prensiplerine bağlı bu fertler kendilerini kolayca Osmanlı sistemine adapte ettiklerinden dolayı ihtisasları olan işlerde görev almaya başladılar. Özellikle, Kanuni Sultan Süleymanın 1534 yılındaki bölgeye tam hakimiyeti ve Irakın Osmanlı topraklarına katılmasıyla Türkmen aşiretlerinin klasik yapısı sona ermiştir. Böylece Kanuni döneminden başlayarak Türkmenler, Osmanlı İmparatorluğunun ihtiyacı olduğu bölgelere devlet adamı ve bürokrat temininde kaynak teşkil etmişlerdir. |