Kitap Tanıtımı |
“Osman Tufan, emsali az olan çok yüksek değerde bir insandı. Şöhret, servet, kadın, eğlence, içki, kumar gibi beşeri zaaflardan hiçbir kusuru mevcut değildi. Tevazuunun timsali denecek kadar kibar, mültefit ve müşfikti. Kötülüğe, hele millet işlerinde kötülük yapanlara düşmandı. İsmi dedikoduya karışan muavini Şakir Bozdoğan’la diğer biri hakkında yazdığı, bende saklı mektubunda ‘’Çalmam, çaldırmam, çalanları asla sevmem’’ demek suretiyle, ruhunun temiz ifadesini haykırıyordu. Hediye olarak Maraş’tan getirttiğimiz sırmalı aba ile atına eyer takımını, günlerce rica minnetle kabul ettirtmek mümkün olmuştu. Kimsenin ikramını istemezdi. Aldığı Subay maaşı ile iaşesini temin ederdi. Maaşının kifayetsizliğine binaen, ambardan yapılmaktan istenilen iaşe yardımını dahi kabul etmezdi. Kendini insanüstü bir gayretle davaya vererek, gece ve gündüz yorulmak bilmeksizin, bütün gücü ile vatanı kurtarmak çabası içinde gayret sarf etmeyi, mukaddes bir amaç saymaktaydı.” (Tanıtım Bülteninden) ) |