Kitap Tanıtımı |
Özgürlük ve insanca yaşam için başkaldıranların bir gece darbesiyle susturulduğu bir ülkenin binlerce gencinden biriydi o... Yığınla insanı cezaevlerine, dağa, gurbete süren, hatta evlerinde dahi temerküz kamplarının baskısını yaşatan 80´li yılların başıydı. Korku, yılgınlık, umutsuzluk, işkence ve ölüm kol geziyordu. Mevcut hak ve hukukun rafa kaldırıldığı, ahlaki değerlerin ise unut(tur) ulmaya başlandığı ilk yıllardı!
Ülkenin üzerine kara bulutlar çökmüştü... Kapalı kapılar ardında, karanlık güçlerce alınan kararların yürürlüğe konulmasıyla birlikte, bazılarının tanı da beklediği ortam yaratılmıştı. Ne de olsa ´kurt puslu havayı severdi.´ Bu puslu havanın verdiği cesaretle derhal fatura kesildi!
Faturanın bedelini ödeyen, insanca değerler uğruna mücadele eden Okan, Avukat Haydar, Gazeteci Nedret, Sendikacı Zafer ve diğerleriydi... Faturayı kesenler ise ´vatan bekçiliği´ yaptığını iddia eden İspilli Devran, işkenceci Yaralıyüz, ´Şef´ Abdurrahman Mutlu, Aşiret Lideri Saadettin Pürçek ve yandaşlarından oluşan ´ölümün efendileri´ydi...
0 dönemin baskı ve işkence ortamından sağ kalan bugünün orta yaş kuşağı Okan ve arkadaşları bu kitapta, yaşadıkları travmanın hesabını soruyor...
Türkiye´nin yakın dönem karanlık tarihine adeta bir belgesel gibi ışık tutmaya çalışan ´Ölümün Efendileri´ kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği soluk soluğa okunan bir roman! |