Kitap Tanıtımı |
Katili yakalamak için, gece feribotunu yakalayın...
Alisha Barbanın dedektif olma hayalleri, bir katil zanlısının onu bir duvara fırlatarak belkemiğini kırmasıyla birlikte sona ermişti. Tekrar ayağa kalkan, ama meslek hayatı da, özel yaşamı da kararan Alisha eski okul arkadaşı Cateten bir haber alır. Sekiz aylık hamile olan Catein başı beladadır.
Buluşmayı kararlaştırdıkları gece, aniden ortaya çıkan bir arabanın çarpması sonucu Cate ağır yaralanırken, kocası hemen ölür. Sağlık görevlileri Catei yaşatma savaşı verirken, ortada bir sahtekarlık döndüğü anlaşılır; bu, çetrefilli ve akıllara durgunluk verecek bir dizi sahtekarlığın ilkidir. Bunun üzerine Londranın Doğu Yakasından kalkan Alisha kendini Amsterdamın ünlü Kırmızı Fener Mahallesinde, Afganistanın kuş uçmaz kervan geçmez dağlarından Londranın konforlu orta sınıf varoşlarına uzanan, insan tacirliği, seks ticareti, kölelik ve sömürünün kol gezdiği karanlık bir yeraltı dünyasında bulur.
Ortalığa üşüşen gölgeler derinleşirken, Alisha ve eski patronu Müfettiş Vincent Ruiz kendi önyargılarıyla yüzleşmek ve korumaya yemin ettikleri yasaların bizzat kendisini sorgulamak zorunda kalacaklardır.
Ölüm Yolculuğunun tek bir konusu var: insan kalbi insanın duran, kırılan, burkulan kalbi.
Val McDermid
Yutarcasına okuyacağınız, kalbinizi ve ruhunuzu ele geçirecek, nadir bulunur bir roman. Michael Robotham en iyi İngiliz gerilim yazarları arasında sayılmayı hak ediyor.
Peter James |