Kitap Tanıtımı |
Sıradan Bir Kadının Tarihin En Ölümcül Savaşında Olağanüstü Bir Kahramana Dönüşme Hikâyesi… Lyudmila Pavliçenko İkinci Dünya Savaşı’nın en şiddetli, Nazi Almanyası’nın yenilmezlik imajının en güçlü olduğu yıllarda bir kadın olarak cephede çarpışmıştır. Sovyetler Birliği’nin ileri mevzilerinde, hatta düşman hatlarında Nazi savaş makinesine karşı sonu gelmez bir mücadele vermiştir. Almanların Sovyetler Birliği’ne taarruzuyla, Rusların deyişiyle, Büyük Vatan Savaşı patlak verir vermez Pavliçenko gönüllü olarak askere yazılmış, keskin nişancılığa yetenekli vatansever bir Sovyet kadınından; dünya tarihinde en fazla düşman askeri öldürmüş keskin nişancılardan birine, Sovyet halkı için büyük bir ilham kaynağına dönüşmüştür. Savaşa 26 Haziran 1941’de Kızıl Ordu saflarında katılan Pavliçenko ilk olarak Odessa, iki ay sonra ise Sivastopol savunmalarında görev yapmıştır. Önce Rumen ardından Alman işgalcilere karşı gözü pek bir mücadele içerisinde bulunan Pavliçenko kitap boyunca aldığı eğitimi, bulunduğu koşulları, yürüttüğü operasyonları, omuz omuza çarpıştığı yoldaşlarını bütün açıklığıyla aktarıyor. Kitabın çekirdeğini ise Pavliçenko’nun cephede yasak olmasına rağmen gizlice tuttuğu günlüğe zaman zaman yazdığı notlar oluşturuyor.1942 Ağustos’unda bizzat Stalin’in emriyle cepheden alınarak Ulusal Öğrenci Kongresi için ABD’ye gönderilen Lyudmila Pavliçenko burada ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ile görüşmüş, eşi Elanor Roosevelt ile arkadaşlık kurmuştur. ABD’de Sovyetlerin cephede verdikleri çetin mücadeleyi çeşitli mecralarda anlatmış ve ardından bu görevine İngiltere’de devam etmiştir. Cepheden binlerce kilometre ötede vatanını savunmaya devam eden Pavliçenko Sovyetler Birliği’ne döndükten sonra da keskin nişancı okulunda eğitmen olarak orduda hizmet vermeyi sürdürmüştür. Ölüm Meleği keskin nişancı tüfeğiyle 309 düşman askerini öldürerek dünya savaş tarihine geçen Pavliçenko’nun (Lady Death) yaşadıklarını canlı bir şekilde sunuyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |