Kitap Tanıtımı |
Dünyaya Hükmetme Arzusu, Yol Gösterici Gök Kurt, Altın Yay ve Gümüş Ok, Kara Han Oğlu Oğuz
Geliyor, geliyor
diye bağırıyorlardı şaşkınlık dolu seslerle.
Neydi gelen? Yoksa baskına mı uğramışlardı.
Hızla doğruldu Oğuz ve eli kılıcına uzandı. O anda çadırının doğu tarafından keçe örtü yırtıldı.
Mavi bir ışık yığını daldı içeri. Masmavi olmuştu çadır aydınlıktan. Ya da Oğuz Hana öyle gelmişti.
Işığın içinde gök rengi bir kurt belirdi.
Kızıl gözlerini dikti Oğuza. Karşılıklı duruyorlardı.
Sanki Gök Kurt dile gelecek ve Oğuz Hana bir şey söyleyecekti. Peşinden savaşçılar geldiler heyecanla. Bu görkemli manzara karşısında donup kaldılar. Oğuz Han onları gönderdi çadırından.
Gün aydınlanana kadar Gök Kurtla karşılıklı oturup beklediler. Oğuz Han bunun tanrısal bir işaret olduğunun farkındaydı. Kalktı dışarı çıktı Gök Kurt. Ardından da Oğuz Han. Gök Kurt o anda dile geldi:
Beni izle Oğuz Han dedi.
Oğuz şaşırmıştı ama bu tanrısal buyruğu ikiletmedi.
Kalkın, çadırları toplayın, gidiyoruz!
Savaşçılar şaşkın, gözleri
bir Oğuz Hanın üzerinde bir Gök Kurttaydı.. |