Kitap Tanıtımı |
Karadeniz kıyılarına paralel şekilde uzanan sıra dağların üzerlerini, yeşil bir kilim gibi örten ormanların iç kesimlerinde, en fazla yirmi veya yirmi beş haneden oluşan küçük küçük köyler vardır. Zümrüt tebessümlü manzaralarıyla görenleri büyüleyen bu köyler genellikle birbirlerine benzerler. Hatta tek bir ustanın elinden çıkmış gibi görünen evleriyle, devasa ağaçlar arasında incecik yılan gibi kıvrılan yollarıyla, sakin görünümlü insanlarıyla birbirlerinin kopyası gibidirler bu köyler. İşte öğretmen olarak çalışmaya, Karadeniz kıyılarına paralel şekilde uzanan sıra dağların yüksek kesimlerinde kurulu bu küçük köylerden birinde, doğup büyüdüğüm “N…” şehrine bağlı “Kaşbaşı” Köyü’nde başladım. Kaşbaşı Köyü, Orta Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimle-rinde kalan sık ağaçlı ormanlarla kaplı dağ sıralarının üzerindeydi. Etekleri yeşil çayırlarla, yamaçları mavi gökleri delercesine yükselen gürgen ağaçlarıyla kaplı iki tepenin arasındaydı. . . (Tanıtım Bülteninden) ) |