Kitap Tanıtımı |
Bu sabah Meis Adası´nda öten horozun sesiyle uyandım. Meis'in horozuna epeydir kafayı takmış durumdaydı. Diyordum ki, o Avrupalı bir horoz, çünkü Meis bir Yunan adası! Seni ilk tatiline getirdiğim büyükbabanın yazlık evi ise Meis'in karşı kıyısında. Kaş'ın sivri ve uzun burnu olan Çukurbağ Yarımadası'ndaki evlerle Meis arasındaki mesafe bir milden az. Mesi'teki horozların şarkısı ile Kaş'takilerin türküsü birbirini kucaklar. Oysa Yunan adası olduğu için Avrupa Birliği toprağı sayılan Meis'te öten horoz Avrupalıdır. Kaş'ta ötenler ise kimine göre Asyalı, kimine göre Ortadoğulu. Akdenizli bile değil...
Kendi kültürüne dört elle sarılan, Avrupacı olmayı reddeden, ama Avrupa'yı Türkiye'nin çağdaşlaşma hedefinin ara duraklarından biri olarak gören bir araştırmacı yazar Zeynep Göğüş. Euro'dan ulusal egemenliğe, bütünleşme tarihinden tarım politikalarına kadar Avrupa Birliği'ne dair bilinmesi gereken pek çok şeyi üç yaşındaki oğluna yazdığı mektuplar kanalıyla bizimle paylaşıyor. Türkiye'nin yakın tarihindeki gündemini belirleyen konuların başında gelen Avrupa Birliği sorununun temellerini, ülkemizi bu birleşmeye götüren aşamaları, bu konuda eğitimli ve deneyimli bir uzman gazetecinin gözlem ve görüşlerini anlaşılır, yalın bir dille sunan Oğluma Avrupa Mektupları, içtenliğinden ve dünyayı anlama çabasından hiç vazgeçmeyen bir annenin oğluna yazdığı mektuplar. |