Kitap Tanıtımı |
Aralıksız süren on yıllık büyük savaştan sonra Truvalılar savaşı kaybeder. Efsanevi kahraman Odysseus yurduna, İthaka'ya dönüş için yola çıkar. Ancak korkunç kâbuslara sahne olabilecek tehlikeler ve düşmanlar onu beklemektedir. Yol tuzaklarla doludur. Odysseus her şeye rağmen evine dönmeye kararlıdır. Sevgili ailesi ve yurdu onu uzun yıllardır bekliyordur.
Gökyüzü açıldığında ne yıldızlar vardı ne de ay, tepemizde sadece beyaz bir kubbe yükseliyordu. Rüzgâr daha sert ve daha kuvvetli esiyordu, bir fırtınanın ortasındaydık. Ümitsizliğe kapıldım, tanrılar yine beni hedefimden uzaklaştırıyorlardı.
Ne yana bakarsak bakalım tek gördüğümüz hiçlikti. Malea Burnu'nun ucu, ki eğer böyle bir burun kaldıysa, hâlâ çok uzaklarda olmalıydı! Adamı, evimi, ailemi o kadar çok arzulamış, hayal etmiş ve yakınımda hissetmiştim ki neredeyse elimle onlara dokunabileceğimi sanmıştım. Babamın beni, kara parçalarının görünmediği, denizin her yöne doğru
sonsuzca uzandığı, güneşin durgun su üzerinde dans eden ışık huzmeleri yarattığı, açık denize götürdüğü gün aklıma geldi. Çevremizi saran deniz boştu.
Valerio Massimo Manfredi Odysseus: Benim Adım Hiç Kimse'nin kaldığı yerden, yani Truva savaşının sonundan devam eden romanda yazar, Homeros'un yarattığı tüm zamanların en etkileyici ve cesur kahramanına bağlı kalmakla birlikte yeni ve canlı bir ses veriyor. |