Kitap Tanıtımı |
Sözün önü şiir, sonu şiir... Şiir, sözün damıtılmışıdır. Hani, gülden gül yağı çıkarılır ya onun gibi bir şeydir. Gözün ab-ı hayatı gözyaşıdır, gönlün gözyaşı da şiirdir. Şair, şiir söyleyendir. Halk âşığı, şiiri sazıyla paylaşandır. Her ne kadar gönül sırrını saklamak istese de dil sırrını söyleyiverir. Üstünde bakla ıslanmaz. Söylemekle kalsa, bazen de bağırır, yankılandırır dağlarda, bağlarda, bahçelerde. Sazı da suç ortağı yapar, ele verir gönül?ü. Ne yapsın gönül de boyun büker çaresiz. O da kaptırır akıntıya coşar da coşar. Bu dağ senin bu çiçek benim der koşar. Kimi Ferhat olur, kimi Kerem, kimi Mecnun. Ne fark eder ki...
Gürültülü şehirlerden garip köylere, kalabalık yollardan yalnız dağlara,köy odasından pınar başına, tarla yolundan harman yerine, ana kucağından baba ocağına,usta ellerden ince tellerden, gönlümüzden gönlünüze bir köprü kurar şiirlerimiz, türkülerimiz...Kimisi sevdaya düşenleri söyletir, kimisi hasreti çekenleri ağlatır. Kimi dilleri çözer, kimi dilleri bağlatır. Deryadır şiirler. Bazen tepesinde gezdirir, bazen kucağına sarar. Yeri gelir Köroğlu?dur, Dadaloğlu?dur. Yeri gelir Yunus?tur, Karacaoğlan?dır. Ama hep can doludur, sevgi doludur. Yiğittir, yanında olandır.
AŞIK ATAROĞLU? ndan |