Kitap Tanıtımı |
Yarım kalan sevdalardan bir hikaye. Aşılmaz duvarların ardında saklanan bir adamın geçmişin
hıncıyla bütün güzellikleri hiçe sayıp, bir aşığa yaptığı zulmün hikayesi. Belki de ilahi adaletin tez
tecellisi. Pişmanlığın ve keşkelerin getirisi. Kulak verin sözlerime ki siz bunları yapmayasınız diye.
Hem ne demişler, kavuşursan meşk olur kavuşamazsan aşk. Ve belki de kaderin bir oyunudur
bilinmez, yeter ki aşk olsun diye yaptığı bir oyun...
Sevdiği kadının ansızın gidişinin ardından çareyi yazmakta bulmuş ama giderek daha da çıkmaza
düşmüş yalnız bir adam. Takıntıları yakasına yapışmış, hayata tutunmaya çalıştığı her an geçmişin
gölgeleri yüzünden gözleri ışığa bir türlü alışamamış bir adam. Ve bir dokunuştan, bir öpüşten
çıkardığı anlamları yüreğinde birleştirip beyninde parçalayan bir kadın. Yaşamış olduğu büyük
travmalardan sonra bulduğunu hissettiği sevginin onu her geçen gün çözülmez bir kördüğüme
soktuğu bir kadın.
Günlerden bir gün; Masalsı denecek kadar enteresan bir şekilde, bir kedinin doğumuyla karşı karşıya
gelen iki yalnız.
Kadının yapması gereken; belki de Büyük İskender'in yaptığı gibi kılıcını çekip o düğümü bir daha
bağlanamamak üzere kesmek.
İki yalnızdan geriye kalan "Notlar"... |