Kitap Tanıtımı |
Batı felsefesinin ne içinde ne de dışındadır Nietzsche, olsa olsa onun dağlarında bir eşkıyadır o. Nietzsche’ye göre Batı felsefesi, yozlaşmış, aşağılık sürülerin yaratıcısı bir ahlaktan başka bir şey değildir. Bu nedenle 2000 yıllık Batı felsefesinin vücut bulmuş hâli Sokrates’in ardına düşer Nietzsche. Çünkü Batı felsefesiyle hesaplaşmak Sokrates’le hesaplaşmaktır ve bu ‘büyük’ filozoftan kurtulmanın tek yoludur onu öldürmek. Sokrates’in felsefi kişiliğine tüneyen tanrıyı, onun kimliğinde beliren Batı felsefesini yıkmanın ve üstinsanı yaratmanın tek yoludur bu. “Ölen Sokrates” aforizmasında şunları söylüyordu Nietzsche: Duymasını bilen kulaklar için Sokrates’in ‘son söz’ü aslında şuydu: “Yaşam bir hastalıktır!” Sokrates’in bilerek ve neredeyse kendi seçimiyle ölüme gitmesi, kuşkusuz yaşama çok da değer vermemesi anlamına geliyordu. Daha doğrusu Sokrates, yaşamdan daha değerli şeylerin var olduğuna inanıyordu. Nietzsche’ye göre aslında zaten hep hastaydı Sokrates: “Bir hekim değildi … Sokrates sadece uzun süredir hastaydı…” Nietzsche ise hastalığın değil dirliğin, ölümün değil yaşamın filozofuydu.Bu kitap, Nietzsche felsefesine, hakikat, ahlak ve insan anlayışına bir giriş niteliğindedir; bizi yeni bir felsefeye,yeni bir insan yaratmaya davet eden bir giriş. (Tanıtım Bülteninden) ) |