Kitap Tanıtımı |
Bu güne kadar hep geçmişin anlatıldığı kitaplar yazıldı. Makaleler kaleme alındı. Radyo, Televizyon programları yapıla geldi. Bu kitap yaklaşık 25 yıllık bir inceleme ve gözlemleme sonucu oluşan sistemleri anlatıyor. Bildiğiniz eleştiri ve ülkemizdeki eksikleri anlatan bir yazı dizi değil. Kim nerede ne yapmış, kim kimi kandırmış, kim ülkeyi soymuş, kim nerede kumpas kurmuş, kimler darbe planları yapmış, kim nerede örgüt kurup halkı soymuş? kitabı hiç değil. Bu kitap kurumsal ve demokratik bir devletin nasıl olacağını anlatıyor. Yani olanları anlatan değil, olması gerekenleri anlatıyor. Hepimizin konuştuğu ve hepimizin yaşadığı sorunlara çözümler sunan bir kitap. Okuduğunuzda, sizinde şunu söyleyeceğinize eminim. Evet ya, ben de böyle düşünüyordum. Ben de böyle bir devletimin olmasını istiyordum hep diyeceksiniz. Yıllardır eleştirdik, yıllardık konuşuyoruz. Artık ayağa kalkmanın ve çözümü sunmanın zamanıdır. Ya değişimi yaparak medeni bir devlet olacağız, ya da şark zihniyetinde devam edip, ilkel bir kabile devleti olmaya devam edeceğiz. Şimdi kendinize sorun. Demokratik ve medeni bir devlet olabilmemiz için NEYİMİZ EKSİK? Arkakapak: BİLİNİR Kİ! Niyetler samimiyse; akıbeti de hayırlı olur. Bu kitaptaki niyetler, fikirler samimidir. Yazar geçmişte yaşadıklarıyla tecrübeliydi. Bilmenin zorunu ve zorluğunu hissetmiş, tatmış ve yaşamıştır. Belki zaman içinde çok şey istemenin değil de; çok şey bilmenin zorunu ve zorluğunu defalarca kez, çok daha acı hissederek, tadacak ve yaşayacaktır. Lakin;hiçbir zaman ben ona, Ben sana demiştim! demeyeceğim. Bildiği bir şeyi ona söylemenin de anlamı yok. Allah, her insana mükemmelen yapabileceği bir haslet, bir özellik, bir yetenek vermiştir. Ancak bu durum kimilerinde zarar, kimilerinde fayda şeklinde tezahür eder. Üstat Sıddık Sönmez'de ise; vatanına, milletine olan sevgisi, duygusu ve düşüncelerinin faydalı fikirlere dönüşmesi olarak tezahür etmiştir. Devrim niteliğindeki bu fikirleri (şimdilik) onun benliğinde, aklında ve bu kitabın sayfalarındadır. Cesur, vatanını, milletini seven, yasama ve yürütme yetisine sahip kişi, kurum ve kuruluşlarca dikkate alınır, benimsenirse uygulanır. O günün yıldönümü, bu aziz millet için silkiniş ve diriliş günü olmalıdır. Uzun zaman mı beklerim? Uzun zaman mı beklersiniz? Daha da bekletir misiniz? Bilginin akıbeti, göz kapamak, görmezden gelmek midir? |