Kitap Tanıtımı |
...anne karnındaki dokuz ayın bitmek üzereydi. Erkek olursan sana hangi ismin, kız olursan sana hangi ismin verileceğinin hesapları yapılıyordu. Kimsenin aklından Helin ismi geçmemişti bile. Plasentanın taşıyamayacağı ve vitellusun beslemeyeceği iriliğe ulaştığında artık her şafak vakti kalbin Kürdistan'da kurşuna dizilecek'ti. Sıcak sıvı ve hazır besin içinden annenin kollarına atıldığın vakit, her bebek gibi önce ağlamayı öğrendin; gülmeyi değil. Belki de bayraksız, ismi yasaklı, 4 parçaya bölünmüş topraklar üzerinde dünyaya geldiğini farkettin. Belki de doğar doğmaz kulağını dolduran demir kapı sesi ve feryatlar seni de ağlattı... |