Kitap Tanıtımı |
Dil Bilmenin Faydası On dokuzuncu yüzyılın ünlü meddahlarından Cerrahpaşalı Küçük Ali, çok iyi Rum ve Ermeni taklidi yaparmış. Onu diğer meddahlardan farklı kılan ise “Atlı Doktor” olarak bilinen Rum Doktor İstrati’ye de çok benzemesiymiş. Ona benzemesinin Aralarındaki benzerliğin meyvesinilerini de fırsat buldukça yermiş. Ramazan günlerinde kahvehanede sigarasını tellendirirken çevreden birisi gelip de onu paylayacak olsa hemen Rumca konuşarak İstrati’nin taklidini yapmaya başlarmış. “Neden oruç tutmuyorsun?” diye üzerine giden kişi bir anda ne yapacağını şaşırarak geri çekilip gidermiş Gavura Gavur Denmeyecekmiş Galata'da Voydova karakolunda kudemadan bir tabur ağası var imiş. Hıristiyan ahali ara sıra bir Müslüman yakalayıp karakola götürür ve bana gâvur dedi diye cezalandırılmasını istermiş. Taburağası, “Ay oğul anlatamadık mı? Şimdi gâvura gâvur denmeyecek. Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti.” Diye kabahatliyi tekdir ve tevbih eylermiş.'' Ayaklı Evrak Havalesi Ahmet Vefik Paşa Bursa Valisi iken, valilik makamına gelen birisi, eski mal müdürlüğü memurlarından iken, nasılsa yaptığı bir yanlışlık yüzünden görevinden alındığını söyleyerek adaletin yerini bulması için tekrar eski işine getirilmesini istemiş. Ahmet Vefik Paşa, “Hani, dilekçen nerede?” diye sorunca adam, “Kâğıt ve pul param olmadığı için bir şey yazamadım; işte böyle, bizzat halimi arz etmeğe geldim.” cevabını vermiş. Ahmet Vefik Paşa, masanın üzerinden bir tebeşir alarak adamın sırtına, “Defterdar Efendiye, 15 Haziran 1280” kaydını yazarak, “Haydi, defterdara git, seni oraya havale ettim.” demiştir. (Tanıtım Bülteninden) ) |