Kitap Tanıtımı |
'Ve sonunda anlıyorlar ki nedametin izleri ne yüzdeki yaraya, ne çölde silinip giden kervanın izlerine, ne de zemheride aşılan karlı dağlardaki izlere benzer. Bu iz en yakınında duruyor, içinde çarpıyor. Ritimler birbirini şaşmadan izliyor, zaman zaman değiştirilen bu ritimler menfi hükümler yüzünden dinginleşip sükûnete çekiliyorlar. Yürekteki dilhun yaralar o kadar derin olur ki; aylar, seneler, asırlar geçse de, ne kadar iyi edilip sarılmak istense de yine de iflah olmazlar. Bir kere yanarsa o yürek, bir kez bile yaralanırsa hayatın sonuna dek hep yaralı, hep yarım kalır...' Pişmanlık halkaları arttıkça vicdan zinciri uzamaya başlar ve ağırlaşır, en sonunda da insana kaldırılmayacak yükler bırakır. Her zaman haklının ve doğrunun yanında yer alan genç bir avukatın bu halkaları kırmak için yaptığı naçar çırpınışların hikâyesi... (Tanıtım Bülteninden) ) |