Kitap Tanıtımı |
´Biyografi, okumayı en sevdiğim yazınsal türler arasında yer alıyor. Benden yıllarca bazen de yüzyıllarca önce yaşamış kişilerin yaşam öykülerini kendi dostlarımın ya da akrabalarımın öyküleriymişçesine okuyabilmek tarifsiz bir zevk veriyor bana.
Büyük tarihler, yani ülkelerin ya da devletlerin tarihi yanında tali ve önemsizmiş gibi gözüken bireysel yaşam öykülerini aslında en az büyük tarihler kadar önemli ve hatta zaman zaman onlardan daha ilginçtirler. Biyografiler bize soyut tarihsel süreçlerin işleyişini, tarihin çarklarının dönüşünü somut yaşamlar aracılığıyla gösterirler. İşin içine insanlar, onların duygu, düşünce ve tecrübeleri girince, tarihe duyduğumuz ilgi pekişir ve mazide kalmış olaylara gerçek bir empati ile yaklaşabilmemiz kolaylaşır. Uzun lafın kısası biyografi okumak geçmişle bağ kurmanın en güzel ve en özel yollarından birisidir.
Bu kitapta bir imparatorun mahrem tarihine, onun yöneten arzu ve özlemlere, yaşadığı çelişkilere, önemli karar anlarındaki duygu ve düşüncelerine tanık oluyoruz. Yazar; anlatısındaki insani dokuyu canlı ve zengin kılarak zoru başarıyor; akıcı ve sürükleyici, adeta tarihi roman gibi okunan bir yaşam öyküsünü koyuyor ortaya.
Geçmişe ilgi duyan ve geçmişin bilgisine değer veren tüm okurların Şule Türker´in bu kitabını çok seveceklerinden hiç kuşkum yok.´
Zülfü Livaneli |