Kitap Tanıtımı |
Karanlık şüphe-sever şeytan kadar izafi bir suret, yalnızlığına yorsan haksız çıkarmıyor. Bir şeyler sakladığına inandığında suni emareleri de eksik kalmıyor. "Hadi canım sen de!" gibi sihirli bir-iki sözcükle yok olabilecek sanrılar elinde insanı bir hamur gibi yoğurup, fincan artığı telvenin yorulduğu şekillere sokabiliyor. Bunu kurbana kendi eliyle yaptırıyor oluşu da en şedit zulmü olsa gerek. Çocuksu canavarların bile beden bulabileceği (bulduğu demiyorum çünkü şeytanın sureti ihtimalinden daha az iş görür ve insan ancak öğrendiğini geride bırakabilir) bu esrarlı boşluk, yokluk ve varlık deryasının dereceli gri tonlarına söz bırakmadan hocalığını yaptığı delilik postunda velilik en etkilisinden bir panzehir gibi bedene zerk ediliyor. Tabii buna benzer bazı istisnaların devaya veda ettirebildiği oluyor.
Pekâlâ, şimdi şunu sormalı: Böyle bir karanlığa adım atabilecek misin?
El cevap: Zaten attın. |