Kitap Tanıtımı |
Bu roman bir tarihin destansı anlatımıdır. Tarihi bir roman ama, içinde bugünün Ortadoğu'sunu ve Kürtlerin direnişini görmekteyiz.
Ordusunu toplayan Hülagü, El Cezire'ye yöneldiğinde Harranlı, tüm fedaileriyle birlikte Kürtleri direnişe çağırdı. Hülagü'nün Hewler kentine istila için gönderdiği orduyla Kürtler savaşa tutuştular. Kentin valisi, Moğollara itaat edip kaçtı. Ancak Kürtler, dünyada eşi benzeri bulunmayan Hewler kalesinden boyun eğip çıkmadılar. Geceleyin, kent halkı kaleden çıkıp Moğollara saldırdılar, bulduklarını öldürdüler. Mancıklarını yakıp tekrar kaleye döndüler.
Harranlı ve arayışının tehlikeye dönüştüğünü gören Hülagü, Müeyyidüddin'e uyarak Şam ve Halep'e yönelmeden önce Colamerg dağlarına sığınan Kürtlere yöneldi.
Bulduklarını boğazlayan ama direnişi kıramayana hülagü harranlıyı ve Elena'yı bulamadığı için öfkeliydi. Koskoca Alamut Kalesi bile önünde tutunamamışken tam da yakaladığını sandığında elinde civa gibi kayan buı Harranlı ya cin ya da bir büyü olmalıydı. |