Kitap Tanıtımı |
Ne anlatıyor?
Genç Musab Habeşistandan yeni dönmüş, Sevgililer Sevgilisine (s.a.s) henüz kavuşmuştu. Ancak gelen yeni bir emirle Musab bu defa da Medineye gidecekti. Bu onun için yeni bir ayrılıktı; Habib-i Ekreminden (s.a.s) yine ayrılacaktı. Ancak vazife cümleden âlâ idi. Tereddütsüz ve büyük bir heyecanla yola koyuldu. Medine yolunda, bir taraftan ilk muhacir olmanın bahtiyarlığını yaşarken diğer taraftan da genç omuzlarına bu denli ağır bir vazifenin yüklenmesinden iki büklüm oluyordu. Zira orada Resûlullahı (s.a.s) temsil edecek, Hak ve hakikate susamış gönüllere su serpecek ve Medine halkına dini anlatacaktı. Ne kutsal bir vazife idi ki, hicret öncesi Medineyi medenîleştirecek ve kutsal göçe hazır hâle getirecekti. Yalnızdı; fakat inandığı davanın gücüyle gidiyordu Elinizdeki kitapta, günümüz mefkûre muhacirlerinin kendisine örnek alacağı bir sahabînin hayatı ele alınıyor. İslâm tarihinde ilk öğretmen, ilk mürşit/mübelliğ ve aynı zamanda Medineye ilk hicret eden Musab ibn-i Umeyrin ibret dolu hayat hikâyesi anlatılıyor. |