Kitap Tanıtımı |
Amsterdam´da yaşayan mültecinin düşleri -zaman zaman kabusa dönen- sempatik bir üslupla anlatılıyor. Politik mülteci, ekonomik göçmen, birinci kuşak işçi, ikinci kuşak genç, kaçak işçi, turist hepsi aynı mekanı ve hayalleri paylaşmaktadır.
Böylesi bir "getto"dan gündelik sade yaşam kesitleri...
"Emir, ertesi gün lokale uğradığında olağanüstü bir durum göremedi. Herşey normaldi. Gazetelere göz ataraka, dün gece kanala uçan taksi ve boğularak ölen uyuşturucu almış şoförle ilgili haberi boşuna aradı. Tek satır bile yoktu. Bütün gazeteyi didik didik etmesine karşın değil kanala düşen arabaya ve bisikletlilere, benzeri olaya bile rastlayamadı.
O gece, belki de Amsterdam´ın tarihinde ilk defa kanallara kedi bile düşmemişti." |