Kitap Tanıtımı |
Ümit Cizre, Türkiye´de son yıllarda ´nakilci´ değil özgün olan sayılı siyasetbilimcilerden birisi. 1990´lı yıllarda yazdığı birçok makalede, artık bir vakıa kabul edilen "siyasal sistemin krizi" hakkında, özgünlüğünü parlak ve çarpıcı terim bolluğundan değil, analitik sağlamlılığından alan yorumları var.
Bu yorumların temelinde gayet ´basit´ ve ´klasik´ bir ilke yer alıyor: siyasetin gerekliliği! İnsanların kendileriyle ve dünyayla ilgili problemlerini çözümleri için, bu yönde tartışabilmeleri, müzakere edebilmeleri, ´centilmence´ mücadele edebilmeleri için siyaset... Oysa Cizre´ye göre Türkiye, "zayıf siyaset" ile malül. O Türkiye´de rejimin ve ´muktedirlerin´ siyaseti tıkadığını, düpedüz imkansızlaştırdığını savunuyor. Siyasal krizin özünü, ´sahici´ bir siyasetin engellenmesi olarak görüyor. Üstelik bu felç edici tutumda, devlet katındaki ve muhalefetteki ´muktedirlerin´ büyük ölçüde birleştiğine dikkatimizi çekiyor.
Kitaptaki makalelerde, Ordu - Siyaset İlişkisi, Siyasal İslam, Kürt Sorunu ve Merkez Sağ, yani siyasal krizin görünürdeki temel nesneleri ve asli aktörleri, bu bakış açısıyla ele alınıyor.
(Arka Kapak) |