Kitap Tanıtımı |
'Tarih kitabı yazmıyoruz, hayatları anlatıyoruz…' -Plutarkhos Büyük İskender'in hayatını yazan ünlü biyografi, deneme yazarı, rahip, elçi ve yargıç Plutarkhos'tan (M.S.46- 120) bu yana biyografi yazımı popüler tarih anlatmının farklı bir yöntemi olarak benimsendi. Biz de bu çalışmamızda, Kafkas coğrafyasından Anadolu'ya kadar, tarihin gelişimine siyasal ve toplumsal katkısı olmuş şahsiyetleri bünyesinde çıkaran ve kökeni Oğuz nesline dayanan Türkmen bir ailenin son yüzyılda yaşadığı ailevi, toplumsal, askeri ve siyasi hadiselerin belgelere ve belleklere dayanan kronolojik öz yaşamının yüzyıllık izini sürerek kitaplaştırdık. Kitaptaki olaylar Rusya'da, Azerbaycan'da, İran'da, Gürcistan'da, Ermenistan'da, Anadolu'da kısaca tüm bu coğrafyaların değişik bölgelerinde direkt ya da dolaylı biçimde gerçekleşmektedir. Bu yönüyle anlatılanlar roman tarzında bir hatırattır. Tarihsel her türlü zor koşullarda birlik ve beraberliğini, inancını, kimliğini ve geleneğini koruyarak ayakta kalmış, varlığını büyük bir dayanışma sergileyerek sürdürmeyi başarabilmiş soylu, geniş, köklü, saygın ve etkili bir ailenin somut, günlük yaşam gerçekliği içerisinde birebir vuku bulmuş canlı olayların tarihsel, otobiyografik, destansı ve insancıl bir yaşam öyküsüdür. Aynı zamanda bu ailenin Çarlık Rusya'sından 1917 Ekim devrimine, Sovyetler Birliğinin oluşumundan Azerbaycan Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar dönemin siyasal, sosyal ve askeri etkinliklerinde sağladıkları üst düzey, özverili ve büyük katkıları, belgeleriyle ortaya konmaktadır. Bu kitap, zorlu bir coğrafyada Türk'ü, Tarihin karanlık sayfaları arasına gömmek isteyen şer odakları ile bir avuç kahramanın mücadelesini anlatmaktadır. Ayrıca bu kitapta mankutlaştırılmış kendi halkının ideolojik saplantıları sebebi ilede düşmanla iş birliği yapmasını ve sonuçlarını da anlatmaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |