Kitap Tanıtımı |
Aynı acıları, aynı mutlulukları ataları da yaşamıştı. Kendilerini medeniyetler çatışmasında değil buluşmasında gören biri Selanikli Türk, diğeri İstanbullu Rum'du. Ne sürgünlere, ne fırtınalara tanıklık etmişler... Gün görmüşler, aç kalmışlar, gülmüşler, ağlamışlar... Aşkla üstesinden gelmişlerdi.
Özgürlük ve Aşk varsa başka şeye ne gerek...
"Seni dinlemeyeceğim... Çocuğu götürüyorum. Kendini toparla... Gel oğlunu al." demişti.
İstanbul'a 1997 yılında ayak bastığında dedelerinden duyduğu İstanbul'a değil de sanki Kavala'nın en yoksul mahallesine gelmişti. O trafik karmaşasından çıkan araç, yoksulluk çağrıştıran sokakları geride bırakmış sahil yoluna sapmıştı. Boğaz'ın güzelliği karşısında büyülenen Yusuf'un gözyaşları dinmişti. Hele bindiği araba kocaman bir köşkün önünde durup da evin iki yana açılan kapısından fırlayan Aleyna'yı görünce Yusuf'un yüzü gülmüş, garip bir şekilde kalbi çarpmaya başlamıştı. Daha o ilk görüşte sevmişti Aleyna'yı.
Gülsüm Öz'ün, "İltica" isimli ilk romanı 2009 yılında, "Anneler Kızları ve Esrar" isimli romanı 2012 yılında, İltica üçlemesinin ikincisi "Hoş Bulduk Londra" isimli romanı 2014 yayınlanmıştır. Kadın Yazarlar Derneği üyeleri ile ortaklaşa kaleme aldığı eserleri "Tanıklarla 12 Eylül", "Söz Kesmek Kına Yakmak" ve "Konan Göçen Kadınlar" dır. 2010 yılında "Bülbül'ün Çilesi" isimli öyküsüyle "Yahya Konbolat En İyi Yayınlanmaya Değer Öykü Ödülü"nü almıştır. |