Kitap Tanıtımı |
Aylarca süren savaştan sonra, Edisa, oğluyla birlikte Fransa`ya sığınır... Geceleri, umutsuzluğa kapılmamak için, oğluna seslenerek yazar. Yüreğinden kopup, çektiği acıları, tanıklıklarını dile getiren yazılar... Bunları, mülteci Boşnaklar hakkında bir araştırma çalışması yapan Theierry Dana`ya emanet eder. Genç kadının cesareti karşısında altüst olan Dana, kendisine yardımcı olmak, bir kimlik bulmasını sağlamak, bombalar altında gömülü kalmış bir geçmişe tanıklık etmek ister. Yurdunda olup bitenleri Pedja asla unutmamalı, diye düşünür.
"Her şeyi ardımda bıraktım. Ülkem Bosna-Hersek can çekişiyor. Yakında katliam sona erecek, ateşin yutabileceği bir şey kalmayacak. Mostar yok olacak.
Pedja`cığım, sana gerçeği söylemeliyim. 1992 Kasım`ında yurdumuzdan ayrıldğımızda öyle küçüktün ki. Baban otuz üç yaşındaydı ve onu öldürdüler. Ben ellerinden kurtulup cehennemden kaçabildim. Bugün, yaşamalıyım çünkü sen varsın, canım yavrum.
Dinle Pedja`cığım. Yarın, nerede olursan ol, babanı anımsa ve unutma ki yaşamın Mostar`da, Neretva kıyılarında doğan ve birbirine aşık olan bir erkekle bir kadının arasında başlamıştı." |