Modern Dünya Klasikleri Seti 2 - 5 Kitap Takım
ISBN 2789788611889
Yayınevi İndigo Kitap
Yazarlar Kolektif (author)
Kitap Tanıtımı Amok KoşucusuAmok Koşucusu ikilemlerin hikâyesidir, vicdanıyla aklı arasında kalanların hikâyesi… Aynı zamanda bir delilik hali...Hint Adaları’nda doktorluk yapan adama günün birinde zengin bir kadın gelir, çaresizce doktordan yardım ister, fakat doktor onu reddeder. Kadının zenginliği ve tavırları onu öfkelendirir. Fakat sonrasında, bir insanın hayatını hiçe saydığını düşünen doktor, kadına yardım etmediği için pişman olur ve koşmaya başlar, halk arasında Amok diye bilinen ölümcül delilik halinin pençesine düşmüştür. Önüne gelen her şeyi yok ederek koşar ve en sonunda kendisi de yok olur.Stefan Zweig, hayatının bir yansımasını aktardığı bu hikâyede, intihar kavramını, korkuları ve bir insanın yaşadığı çıkmazları kendine has tarzıyla okurlarına aktarmayı başarıyor. (Tanıtım Bülteninden) Bilinmeyen Bir Kadının MektubuZweig’ın 1920’li yılların sonunda kaleme aldığı Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, tek taraflı bir aşkın naif anlatımıdır. Marjinal karakterleri ve eşine az rastlanır psikolojik çözümlemeleriyle okuyucuyu kendine hayran bırakan yazar, bu kez de âşık olan bir kadının saplantılı duygularını kaleme almıştır. Bir ömür süren suskunluğun “isimsiz” bir mektupla son buluşu aşk, sadakat ve mutluluğun anlamlarını okuyucuya bir kez daha sorgulatırken, hikâye aynı zamanda Zweig’ın psikolog yanını belirgin biçimde ortaya koyuyor....(Tanıtım Bülteninden) Davaİnsan zihninin ve bedeninin baskılandığı, korkuya maruz bırakıldığı hayatların her taraftan kuşatıldığı 20. yüzyılda geçen bir adamın öyküsünü anlatıyor bu kez Franz Kafka. 1925 yılında, ölümünden sonra yayımlanan bu eseri sembolik bir hikâye gibi algılayabilir, bir varoluşçunun gözünden görebilir ya da totaliter rejimlerin çılgınlığında yaşadığımız modern bürokrasilerin bir trajedisi gibi okuyabilirsiniz. Kafka, suçunu hiç bilmeden yargılanan Josef K.’nın hikâyesinde korku çağında yaşayan insanların birbirlerinden korktukları sürece bu düzenden kurtulamayacaklarını anlatır. Çağlar boyunca okunacak bu klasik eser, gelecekte de insanlara kendilerini anlatmaya devam edecektir. (Tanıtım Bülteninden) Dorian Grey’in PortresiEl değmemiş bir ruha sahip olan Dorian Grey, ressam Basil Hallward tarafından çizilen portresini gördükten sonra bu saf hâlinin yok olacağını anlar ve sonsuza kadar genç ve güzel kalmak için ruhunu şeytana satmaya karar verir ve bu isteği gerçekleşir. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi bu değiş tokuşun bedeli de ağır olacak cinstendir.Dorian Grey, şeytanlaşan ruhuyla yüzündeki o saflığı ve güzelliği yavaş yavaş kaybetmeye ve çirkinleşmeye başlar. Önceleri güzelliğiyle etrafındaki herkesi etkilemeyi başarmış olan Dorian Grey’in portresi artık yozlaşmayla, kötülüklerle ve skandallarla yan yana durmaktadır. Yaptığı bu seçimin sonuçları gün geçtikçe ağırlaşmakta, Dorian'ın zulmü ve şeytani hâlleri aynı şekilde artmaktadır.İngiliz edebiyatının akışını etkileyen ve edebiyat dünyasında pek çok tartışmaya sebep olan Oscar Wilde’ın bu tek romanı iyi ile kötüyü birleştiren, estetiği sorgulayan ve bir yazar olarak Wilde’a ün kazandıran muhteşem bir eser. (Tanıtım Bülteninden) SatrançSatranç, görünüşte bir gemide yolları tesadüfen kesişen bir satranç şampiyonu, hırslı oyuncular ve tutukluluğu sırasında gizlice ele geçirdiği bir satranç kılavuzundan öğrendiği oyunlarla kendi zihninde kaybolmuş Dr. B’nin hikâyesi gibi görünür. Oysa âdeta yazarın bir veda mektubu niteliği taşımaktadır. Stefan Zweig, muhteşem ve gerilim dolu bir kurguyla kaleme aldığı bu öyküyü Brezilya’dayken yazmış ve intihar etmeden kısa bir süre önce tamamlamıştır. Hikâye, Avrupa kültürünün Nazi tehlikesi altında yok oluşuna, zorbalık ve baskı gören toplumların ruhsal gelgitlerine ve çalkantılarına ışık tutar. Zweig, gizliden gizliye kendi hayatında da yaşadığı baskılar ve sürgünü, Satranç hikâyesinin içinde kimi zaman eğlenceli, kimi zaman da derinden etkileyici sahnelerle harmanlayarak okuyucuya sunmuştur. (Tanıtım Bülteninden)  )