Kitap Tanıtımı |
Çoğu zaman bir ışık çakımı gözümüze ilişen, unuttuğumuz veya unuttuğumuzu sandığımız anlar... Herkesin birbirini tanıdığı, dantellerin, görünmez kuralların olduğu, çok uzaklarda
kaldığını sandığımız siyah beyaz film tadında zamanlar... Darbenin postalları altında ezilen yaşamlar ve yaşam boyu süren uzun ölümler...
Kalmakla gitmenin birbirine karıştığı, özlemekle düş kırıklığının sarmallaştığı gece zamanları...
Bilinmeyen coğrafyalarda kendi ülkesini keşfe çalışırken hep sürüklenen kimsesizlikler... Acıtan, rahatsız eden, sevilen anne görüntüleri... Arka sokaklardan bulvarlara taşınan kentin karanlık
yüzünden yükselen aykırı çığlıklar... Başka bulutlar, zifir siyahı geceler, birbirine benzemeyen kentler, farklı yaşamlardan kartpostallar göreceksiniz.
İkay Tuna'nın bu ilk kitabında, Ay'ın ve şehirlerin ışığında kaybolan yolları bulmaya çalışacak, belki siz de kaybolacaksınız. En acımasız yalnızlıkların kalabalık kentlerde yaşandığını bir kez daha hüzünle hissedeceksiniz. Belki, aşkın içindeki "zaman"ları İkay Tuna'yla birlikte sorgulayacak,
yeni bir başlangıcın bazen gitmekle olabileceğine ilişkin yeni umutlar keşfedeceksiniz. |