Kitap Tanıtımı |
Batı dünyasında kendini arayan Müslüman bir kızın yalnız ve buruk öyküsü bu. Her şey ne kadar güzel başlamıştı oysa...
Sudan'da imrenilecek bir hayata sahipti. Onu seven bir ailesi ve ona âşık bir genç adam vardı.
Ayrıcalıklı kulüplerde havuzlara girerek, Avrupa'da alışveriş tatillerine çıkarak ve hizmetçilerle dolu evinde şımartılarak geçen günler, siyasi bir darbeyle son buldu. Yıkılışı başlamıştı.
Şimdi genç kızın ne parası, ne eğitimi, ne de sığınacağı şefkatli kollar vardı. Dibe vurmuşken, onu arındıracak, geleceğini değiştirecek ve sığınılacak yeni bir dünya keşfetti. Başını örtünce görünmez olmuştu Sudanlı kız. Hem tacizkâr gözlerden kendini, hem de temizliğe gittiği evlerden geçmişini saklayabiliyordu. Bir gün artık yaşlandığını düşünürken, çalıştığı evlerden birinde on dokuz yaşında bir delikanlı yeniden kalbini kıpırdattı. Ona sahip çıktı. Minare batı ülkelerinde Islama farklı bakış açısıyla aklımızda pek çok soru uyandıracak ve belki de ülkemizde her daim güncel 'baş örtüsü meselesi'ne başka bir gözle bakmamızı sağlayacak. |