Kitap Tanıtımı |
1980'lere hatta '90'lara değin, Türkiye'de mimarlığa toplumbilim, felsefe, edebiyat, dilbilim, tarih, hatta genel olarak estetik kuramı pencerelerinden bakabilen çok az isimden biri olan Prof. Dr. Gürhan Tümer'e mimarlığın diğer disiplinlerle, yaşamla ve onu aktaran sanat ile akrabalığı her zaman ilginç gelmiştir ve o (Tümer) akademik çalışmalarını bu yönde toplamıştır. Kendisi o güne kadar mesleğin Ankara'dan ve İstanbul'dan atan kalbine inat, İzmir'de kalarak "iç beyin göçü"ne biat etmemiştir. Gürhan Hoca'nın çok yönlü bakış açısındaki sabrı, kararlılığı ve bu bakış açısını statik bir kuramsal sistem içinde ifadelendirmekten kaçınan ve kuşku süzgecinden geçirmeyi sürdüren tavrı, Mimarlık, Ege Mimarlık, Arredamento Dekorasyon gibi mimarlık ve Varlık, Yazko Edebiyat, Hürriyet Gösteri gibi edebiyat, sanat dergileri aracılığı ile daha geniş kitlelere ulaşabilmiştir. Bugün özellikle mimarlık medyasının geniş olanakları ve eğitimin içinde mimarlık kuramının tekil çalışmaların ötesinde "kurumsallaşmaya başlaması" sayesinde artık mekâna ve mimarlığa daha geniş bir perspektiften bakılabilmektedir. Bu bağlamda, Gürhan Hoca'nın meslek alanımıza katkısı büyüktür; tam da bu nedenle, kendisine 2004 Yılı Mimarlar Odası 9. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri kapsamında "Mimarlığa Katkı Ödülü" verilmiştir. O anlamda bu kitap, Gürhan Hoca'ya kişisel bir hatıra olmasının yanında, onun, başlıkta vurgulanan türde çoklu bir öze sahip bulunan mimarlık alanına disiplinler arası bir perspektiften bakan yaklaşımını takdir etmek amacındadır; yaşamının ana ekseni "yazmak" olan ve çevresindeki pek çok insana da "düşünme-yazma" eylemleri bağlamında ilham kaynağı oluşturan bu değerli kişiye yazım yolu ile teşekkürden ibarettir.
Bu kitap ve onun için seçilen başlık, Gürhan Tümer'in bilgiye ve mimarlık araştırmalarına disiplinler arası temellere oturan bakış açısının farklı bir tonlamasını da yansıtmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse başlıktaki bu tonlama, çok yararsız görünen bir bilginin, bir gün o kişi ya da bir başka bilim insanı için çok önemli olabileceğini ima ederek, muhafazakâr bilim çevrelerinin kırmızı çizgilerle çektiği "asli" ve "önemsiz" arasındaki ayırımların erimesi gerçekliğini öne çıkarmaya ve desteklemeye yöneliktir. Seçtiğimiz bu başlık, bir yandan da uzun bir süredir Gürhan Tümer'in Arredamento Mimarlık dergisinde kullandığı "Mimari Aforizmalar" başlığının içeriğine bir tür öykünme; vecizane tavırla az sözle derin anlam ifade etmeye teşebbüs etme olarak da yorumlanabilir. Sonuç itibariyle bu kitapta yer alan 25 yazar, Gürhan Tümer'den ve onun değindiği konulardan beslenerek mimarlıkta kuram, eylem ve söylem üçlemesinin dayanılmaz ağırlığını bir kez daha vurgulamıştır. |