Kitap Tanıtımı |
7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrası, 1 Kasım seçimleri öncesi ve sonrası Türkiye'deki ve bölgemizdeki hangi gelişme olursa olsun ne dediyse, hangi konuda uyarıyı yaptıysa, hangi duruşu sergilediyse haklı çıkan bir MHP karşımızda durmaktadır. Tarih MHP'yi hep haklı çıkarmış ve her konuda haklılığını tescillemiştir.
Başbuğ Alparslan Türkeş'ten MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye uzanan çizgiye bakın bu haklılığı her alanda hep görecek ve şahit olacaksınız.
Dün MHP dediği için MHP'yi linç etmeye kalkanlar, gün geliyor bugün MHP'nin dediği noktadan sesleniyor.
MHP'nin eksiği varsa, yanlış giden yönleri varsa bu hareketin öz evlatları el ele verip düzeltir. Bunun adına da "Değişim" değil, "onarım" derler... Değişim ifadesi bana hep soğuk gelmiştir. Her duyduğumda "Her değişim daima başka değişimlere ihtiyaç gösterir." sözü aklıma gelir nedense hep... Zaten şuan MHP'de değişim isteyenlere önderlik edenler "paradigma değişikliği" ifadesini sık sık kullanmaya başladı. Yani "Değerler dizisi değişikliği" deniyor ona... Şu an "Değişim" diyenlere önderlik edene bakın, sicilinde "Bozkurt" işaretinden rahatsızlık var, Ülkücülükten rahatsızlık var, dinlerarası diyalog modelini referans alma var. O halde "Yeni MHP" yaratma arzusu bu "Değişim" ifadesinin içine gizlenmektedir. Bu tespitleri yaparken, "MHP'deki eksiklikler, yanlışlıklar görülsün, istişareler yapılsın" diyen tüm dava arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Aslında onlarla aynı karede görünmemeleri içinde uyarıyorum.
"Yarınlar Kalleş Dolu, Mert Olan Her Düne Yan" diyen merhum H.Nihal Atsız'ın sözü her Ülkücünün kulağına küpe olmalıdır. Profesyonel siyasetçiliği meslek edinmişler için "kökü MHP, özü Ocak" olanlar kardeşlik hukukunu kaybetmesin... İlke ve ülkü her Ülkücü için namustur..."
Oyun o kadar açık ve net oynanıyor ki, bu görmek için MHP'nin tarihten günümüze yaşadıklarına bakmak yeterlidir.
Samimi Ülkücülerin duygularını istismar ederek hesap yapanlar, en büyük zararı onlara verecektir. |