Kitap Tanıtımı |
Nefes alıp verdiğim şu kadar senenin sonunda anladım; fazlayız dünyaya. “Fazlayız” dediysem öyle aman aman bir sorun çıkartacak kadar değil. O kadar mühim değiliz yani.Fazlayız…Elmadan alınan o ısırığı hatırladınız mı?Ha işte; hepimizi toplayın, gelmiş geçmiş tüm kainat larvalarını, amiplerini, kozalarını, fetüslerini bir araya getirin bir lokmacık elma kadarız ya da sadece o kadar fazlayız.O ısırık olmasaydı, olmazdık.Bu bir efsane mi?Mit mi?Sanrı mı?Meleklerin, umacılar uyusun da dünyada fenalıklar azalsın diye anlattıkları masallar mı?Şikayetim yok; elmaya da lokmaya da ısırana da ahım yok. Benim zorum, yaşadığım üç geceye.O üç gece olmasaydı, bu kitap da olmazdı.Keşke öyle bir kaderin ev sahibesi olmasaydım da siz de böyle bir kitabı elinizde tutuyor olmasaydınız.Yine de bana, hikayeme, mahalleme hoş geldiniz. (Tanıtım Bülteninden) ) |