Kitap Tanıtımı |
Descartesın Tanrının varlığını ve insan ruhu ile bedeninin birbirinden ayrı olduğunu kanıtlamaya çalıştığı Metafizik Üzerine Düşünceler adlı eseri, döneminin bilimlerine sağlam bir temel oluşturmak kaygısıyla inzivaya çekilip kendini toplumdan soyutlayan bir düşünürün içsel yolculuğunun hikâyesidir. Descartes, eserinin başından sonuna kadar sistemli bir kuşku yöntemiyle hareket eder, başka deyişle önceden doğru olarak bildiği ne varsa hepsini bir kenara atıp tüm önyargılarından ve temelsiz inançlarından arınmış, arı bir zihinle yol alır, bir yandan da insanın her şeyden kuşku duyabileceğini, ama bir tek kendi varlığından kuşku duyamayacağını temellendirmeye çalışır. Sonunda açık ve seçik olarak algılanan her şeyin doğru olduğu yargısına varsa da zihnin güvenilirliğiyle ilgili kökleşmiş kuşkularının hâlâ kendisini rahatsız ettiğini fark eder ve bunlardan ancak kendi içinde bulduğu ve dolayısıyla var olan bir Tanrıdan gelebileceğine inandığı Tanrı fikri üzerine tefekküre dalarak kurtulabileceğini anlar.
Latinceden Türkçeye ilk kez çevrilen Metafizik Üzerine Düşün-celer, titiz ve sorgulayıcı üslubuyla Tanrı, ruh, akıl, zihin, varlık gibi felsefenin temel kavramları üzerine eğilerek okuyucuyu felsefi bir sorgulamanın içine çekiyor. |