Kitap Tanıtımı |
Türkiyenin büyüme ve dış ticaretinin gelişme potansiyelinin fazla olması ve lojistiğin yarattığı maliyet üstünlüğü sayesinde Türkiyenin rekabet gücüne yaptığı ciddi katkılar ortadadır. Bu durum firmalar tarafından anlaşıldıkça lojistiğe bakış hızla değişmiştir. Türkiye lojistik
sektörünün günümüz itibariyle 285 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı belirtilmektedir.
Ülkenin sahip olması gereken lojistik profesyonellerini yetiştirmek amacıyla yükseköğretim
kurumlarında isletme disiplini içerisinde kendine yer bulan lojistik eğitimi, eğitimin başladığı
günden bugüne öğrencilere fayda sağlayacak eserlerin yokluğunu çekmiştir. Eğitimin başladığı
zamana göre kaynak kitap açısından büyük asama kaydedilse de özellikle Türkçe kaynak
sıkıntısı devam etmektedir.
Yayımlanan kaynaklar açısından bir sıkıntı da teorik bilgi bolluğu yanında lojistik gibi
uygulamayla öğrenilecek bir is için uygulama ihtiyacını tam olarak karşılayamamalarıdır. Buna
karşın özellikle uluslararası alanda yüksek eğitim modelinde radikal değişimler görülmektedir.
Bu değişimlerin temelinde öğrencilerin yetenek tabanlı olarak yönlendirilmeleri yanında
özellikle öğrenciyi doğrudan istihdama hazırlayan mesleki eğitim için olay çözümü yoluyla bilgi
aktarımının daha doğru bir yaklaşım olduğu kabul edilmiştir.
Lojistik eğitiminin kaynak ihtiyacının giderilmesine katkı sunarak ve eğitimin uygulama yönünü
güçlendirip öğrencinin analitik düşünme yetkinliğini geliştirmek amacıyla tasarlanan bu kitap,
diğer lojistik kitaplarından farklı olarak kapsamını, mevzuat bilgisiyle beraber öğrenciyi çalışma
hayatında karşılaşacağı meselelerle eğitim hayatında karşılaştıracak şekilde genişletmiştir.
Böylece öğrencinin daha hazır bir şekilde sektöre gireceği düşünülmektedir.
Bu doğrultuda kitap birinci bölümünde okuyucuya lojistik olayları ve olaylar için yazarların
değerlendirmelerini aktarırken, ikinci bölümde ise olayların çözümüne yardımcı olacak ulusal
ve uluslararası mevzuatı okuyucuya seçili olarak sunmaktadır. |