Kitap Tanıtımı |
İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku öğrenimi, ülkemizde son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Sosyal bilimler alanında eğitim ve öğretim veren fakülte ve yüksek okulların hemen her bölümünün, ayrıca teknik bilimler alanındaki mühendislik fakültelerinin programlarında İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku dersine yer verilmektedir. Zira bu okullardan mezun olan öğrencilerin büyük çoğunluğu, çalışma hayatında ya işçi ya da işveren olarak görev alacaklardır. İş (hizmet) sözlemesine göre çalışan herkes, ister mühendis ister amele olsun, hukuki konum olarak işçi sayılır ve İş Hukukunun ilgi alanına girer. Bu kişiler Sosyal Güvenlik Hukuku açısından da sigortalıdırlar. İşçi çalıştıranlar da, işveren olmaları sebebiyle, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku bilgilerini öğrenmek durumundadırlar. Özellikle Meslek Yüksekokullarında okuyan öğrenciler için hazırlanmış, basit anlatımlı, örnekli ve kuramsal bilgileri sorunlara uygulamayı amaçlayan, örneklerle desteklenen bu kitap, öğrencilerimize İş Hukukunu ve Sosyal Güvenlik Hukukunu sevdirecek ve başarılarını etkileyecektir. Çalışan insanların İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukukundan doğan haklarını bilmesi, bugün dünkünden daha fazla önem taşır olmuştur. Zira sıradan bir işçi için anlaılmaz, içinden çıkılmaz bir nitelik arz eden yeni sosyal güvenlik yasası (5510 sayılı Kanun) ve esnek hükümleriyle sürekli çalışann aleyhine sonuçlar doğuran yeni ii yasası (4857 sayılı Kanun) adeta birer demir leblebi gibidirler. Oysa sosyal yasalar, sadece okuması yazması olan bir işçinin okuduğunda anlayabileceği kadar yalın ve anlaşılır olmalıdır. Ne yazk ki yasalarımız böyle değildir. Giderek karmaşıklaşan çalışma mevzuatımızda artık her çalışann haklarını danışacağı bir uzmana ihtiyacı vardır. Danışmadan atılacak bir adım, verilecek bir karar sürekli zarara uğramak sonucunu doğurabilir. Mesela yanlış zamanda verilmiş bir emeklilik kararı, daha düşük kıdem tazminatına ve daha düşük emekli aylığına yol açabilir. |