Kitap Tanıtımı |
Hüseyin Duygu'nun Meriç nehrini ölümle burun buruna gelerek geçmesi ve ilticacı olarak en sonunda Danimarka'ya yerleşmesi de 12 Eylül'den sonraki mülteci olgusunun trajik, dramatik ve hatta kimi yerde komik yanlarını sergilemesi bakımından ilginçtir. Bu sayfaları okurken hep İkinci Dünya Savaşı yıllarını anlatan göçmen yazarların kitapları geldi aklıma. Demek ki faşizm, yersizyurtsuz kılıyor düşünen, itiraz eden insanı. Dün ne ise, bugün de öyle olduğunu anlıyoruz kitabı okurken. Hüseyin Duygu bugün Danimarka'da önemli bir eğitim kurumunun başında yönetici. Bir yandan da yazıyor, üretiyor. Yaşadığı kentte kültürel etkinlikler düzenliyor; Danca-Türkçe şiir günleri Danimarkalı şairlerle Türkiye'den çağırdığı şairleri buluşturarak yirmi yılı aşan bir süredir gerçekleştiriyor.
Aydın olmak bir kafa emeği işi ise, aydın kalabilmek de bir cesaret işi. Hüseyin Duygu böyle bir kimliğin insanı. Bir halk çocuğunun geçirdiği evreleri yansıtması bakımından bu kitapta anlatılanların bir kuşağın da serüveni olarak okuyacağız. |