Kitap Tanıtımı |
Hakkı hariç, ben trenin herşeysini severdim ama. Hele Menekşe İstasyonu`nu. Gün doğmadan, manyak kahkahalar atan martıların eşliğinde, gölle denizin birleştiği, "kartpostal gibi" manzaranın kenarından Menekşe İstasyonu`na inmek... Sen bunun klbini çekebilir misin Apo? Neyse, boşver şimdi... Evlerde uyku mahmuru sarı ışıklar, camlarda çaydanlık buharı, radyoda bağlama takımından oyun havaları, yosun kokusu sinmiş rüyalara karışan anne sesleri, "beş dakkacık daha`lar gidip, birlikte uyuyan treni uyandırırdık. Öbür istasyonların yeri de başkaydı. Florya`dan bizim liseli, Şelale diye bir kız binerdi, "camdan sarkmayınız" ibaresinin tam da üstünden, sarkıp, Şelale`nin perondaki yerini belirler, vagonuna düşmek için koşuşurduk. Vagon değiştirme operasyonumuzu biletsizliğimize yoran Solcan Hakkı, haybeye peşimize takılırdı. Yeşilköy İstasyonu... Biz orda iniyorduk. |