Kitap Tanıtımı |
Tarih boyunca büyülü üslubundan her alanda istifade edilen şiir, bu sefer karşımıza sözlük olarak çıkmaktadır. Şiirin ahengi ve veznin ritmik tekrarından faydalanarak kelime öğretmek için bulunmuş en orijinal yöntemlerden biri "manzum sözlük" hazırlamak biçiminde ortaya çıkmıştır. Asıl gayesi bilginin akılda kalıcılığını sağlamak olan manzum sözlükler; dil öğretimini kolaylaştırmak ve yabancı bir dilin kelimelerini karşılıklarıyla birlikte ezberletmek gibi amaçlarla yazılmış olup aynı zamanda klâsik dil öğretiminde ders kitabı olarak da kullanılmıştır. Bu sözlükler, çocuklara ve eğitime yeni başlayanlara ezber yoluyla önemli sayıda kelime ve birtakım gramer kurallarının öğretilmesini temin etmenin yanında kültür, edebiyat ve aruz bilgileri de sunmaktadır. Manzum sözlükler, nazmın talebeye daha hoş ve cazip gelmesiyle vezin üzere kolayca okunarak tekrar yoluyla kısa sürede ezberi sağlaması nedeniyle büyük bir rağbet görmüştür. Bu sözlüklerle bazı edebî sanatların, bahir ve vezinlerin öğretilmesinin yanı sıra şiire meyli olanların kabiliyetlerinin geliştirilmesi de arzu edilmiştir.
Doğu dünyasında XI. yüzyılda Arap dilcileri tarafında örnekleri verilmeye başlanan manzum sözlükler, XIII yüzyıldan itibaren Arapça-Farsça olarak Anadolu'da da yazılmaya başlamıştır. XV. yüzyıldan sonra ise Anadolu'da eğitim kurumlarında ve edebî çevrelerde Arapçanın yanında Farsça'nın da öneminin artması ile Farsça-Türkçe ve Arapça-Farsça-Türkçe manzum sözlüklerin yazılmaya başladığını görmekteyiz.
Bu çalışma, Anadolu sahasında XV. yüzyılda örneklerini görmeye başladığımız Arapça-Farsça-Türkçe manzum sözlük yazma geleneğinin, XVII. yüzyıla ait örneği olan Menâzimü'l-Cevâhir üzerinedir. |