Kitap Tanıtımı |
Anayasa nın 129 uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre; -Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. - Anayasa dan kaynaklanan yargılama ayrıcalıkları en geniş biçimiyle 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun başta olmak üzere, çok sayıda kanun ve kanun hükmünde kararnamede yer almaktadır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerine uygulanan söz konusu ayrıcalıkların çok fazla sayıda ve türde kamu görevlisini ilgilendirmesi bir yana, uygulamanın kendi içinde de tam bir karmaşa söz konusudur. Öyle ki; Anayasa nın -Piyasaların Denetimi ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi- başlıklı 167 nci maddesine dayanılarak kurulan ve temel işlevleri kendi alanlarındaki piyasaları düzenlemek ve denetlemek olan bağımsız idari otoritelerin, temel işlev ve statülerindeki -neredeyse birebir- benzerliklere karşın, hemen hepsinin başkan, üye ve diğer personeli hakkında farklı yargılama usulü söz konusudur. Örneğin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 60 ıncı ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Hakkında Kanunun 25/b maddelerindeki hükümlere göre Rekabet Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulu başkan ve üyeleri ile her türlü personeli işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü genel hükümlere tabi olurken; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu çalışanları, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun -Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Ve Doğal Gaz Piyasası Hakkında Kanun- değişik 12/d maddesinde yazılı açık hüküm uyarınca 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna tabidirler. En ilginç ve yasa tekniği açısından Hukuk fakültelerinde -tersine örnek- olarak okutulabilecek düzenleme ise, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 104 ve 127 nci maddelerinde yer almaktadır. Anılan maddeler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkan, üye ve personelinin işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili yargılama usulünü düzenlemektedir. Madde metinlerinde -Kurum personelinin görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalar, Kurul Başkan ve üyeleri için ilişkili Bakanın, Kurum personeli için ise Başkanın izin vermesi kaydıyla- ibarelerine yer verilmek suretiyle -özel yargılama- usulü belirlenirken cümle -genel hükümlere göre yapılır- cümleciğiyle tamamlanmaktadır. Daha da ilginç olanı; genel hükümlere yapılan göndermeye karşın maddenin ikinci fıkrasında yeni istisnaların sıralanmış olmasıdır. Bankacılık Kanununun 104 ve 127 nci maddelerindeki bir başka garabet, soruşturma izninin -kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamış olmaları hususunda açık ve yeterli emarelerin olması- koşuluna bağlanmasıdır. Yani BDDK ve TMSF çalışanları, Devleti milyonlarca TL zarara sokmuş olsalar yada -örneğin mahkeme kararlarını uygulamayarak- -keyfi muamele- suçunu işlemiş olsalar da kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamamışlarsa yargılanamayacaklardır. Çok ilginçtir; 2813 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun Kuruluşuna Dair Kanunun 5 nci maddesi ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 53/e maddesinde yapılan atıflarla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu çalışanları ile Kamu İhale Kurumu çalışanları da 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 104 ncü maddesinde yazılı soruşturma ve yargılama ayrıcalıklarından aynen yararlandırılmaktadırlar. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü çalışanları, yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre Türk Ceza Kanunu uygulamasında kamu görevlisi sayılmadıkları halde 320 sayılı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 44/1 nci maddesi uyarınca 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tabidirler. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 28/6 ncı maddesine göre; yönetim kurulu üyeleri ile kurum personeli, 4483 sayılı yasa hükümlerine tabi tutulurken, yine bir başka sosyal güvenlik kurumu olan Türkiye İş Kurumu Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, -4904 sayılı yasanın 14/2 nci maddesi çerçevesinde- kamu görevlisi olmakla birlikte, haklarında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 3 üncü maddesi -İSKİ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında görevlerinden doğan ve görevlerini yaparken işledikleri suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma, Devlet memurlarının tabi oldukları Kanun hükümlerine göre yapılır- hükmünü içermekte; ancak örneğin EGO Genel Müdürü böyle bir ayrıcalıktan yararlanmamaktadır. Yukarıdaki görüşlere koşut olarak genel ve evrensel soruşturma ve yargılama usullerinden sapan; izin veya tahkik sistemi gibi ayrıcalıklı hükümler içeren düzenlemelerden yana olmadığımı belirtmeliyim. Ancak; özel soruşturma hükümleri Türkiye nin gerçeğidir. Dolayısıyla uygulamacıların, akademisyenlerin ve konuyla ilgili diğer tarafların bu alandaki tüm mevzuata bir bütünsellik içinde ulaşmasının da bir ihtiyaç olduğu kanısındayım. Kitapta, -memur yargılaması alanındaki temel kanunlar olan- 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ile 3628 sayılı Kanunun yanısıra -görevlerinden dolayı özel oruşturma usulüne tabi olanlara ilişkin yasa hükümleri ve -suçun niteliğinden doğan özel soruşturma usulleri ni içeren hükümlere de yer verilmiştir. Milletvekilleri, bakanlar, hakim ve savcılar, avukatlar, noterler, askerler gibi çok sayıdaki kamu görevlisinin tabi olduğu özel soruşturma ve yargılama usulüne ilişkin tüm kanun hükümleri ve -suçun niteliğinden doğan özel soruşturma usulleri- taranarak sistematik bir biçimde kitabımıza ilave edilmiştir. Danıştay ilgili dairelerinin 4483 sayılı Kanunla ilgili olarak verdiği kimi örnek kararlar ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 4483 ve 3628 sayılı yasalara ilişkin olarak verilen karar özetlerini de kitabımızda bulacaksınız. 4483 sayılı yasaya göre yürütülen -ön inceleme-ler sırasında kullanılan belge örnekleri kitaba eklenmiştir.
Kitapta; Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanununun memurlar ve diğer kamu görevlileriyle ilgili yapılacak soruşturmalarda öncelikle bilinmesi gereken hükümleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ilgili hükümleri, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun, Tebligat Kanunu, Kamu Görevlileri Etik Kanunu, Bilgi Edinme Kanunu, Birden Fazla Kamu Kurum ve Kuruluşlarını İlgilendiren Soruşturmalarda Görevlendirilecek Müfettişlerin Görevlendirme Biçimine İlişkin Yönetmelik, Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği ve ilgili diğer ikincil mevzuata yer verilmiş; böylece, özellikle, denetim elemanları, -soruşturmacılar- ve memur suçlarına bakan Cumhuriyet savcılarımız için bir el kitabı olması amaçlanmıştır. |