Kitap Tanıtımı |
1982 Anayasasının kamu hizmeti görevlilerinin görev ve sorumluluklarını düzenleyen 129'uncu maddesinin son fıkrası memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlarından ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır hükmünü getirmiştir. Bu kural, memurları kapsayan özel soruşturma ve izin sisteminin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
Anayasanın söz konusu maddesine dayanılarak yürürlüğe konulan 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında yasa Aralık 1999 tarihinden beri yürürlüktedir.
Bu Yasa, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurları ve diğer kamu görevlilerinin, görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Yasa, memurların asılsız isnatlar karşısında korunmasını ve böylece kamu hizmetlerinin kesintiye uğramadan yürümesini sağlamayı amaçlamıştır Yasayla düzenlenen konu, memurların görevleri dolayısıyla işlemiş oldukları suçlardan dolayı yargılanmadan önce, idari bünyede bir soruşturma yapılması ve onun sonucunda yargılamaya gerek görülürse, memurun yargılanmasını sağlamaktır. Yasayla getirilen sistem iki amacı gerçekleştirmeyi hedeflemiştir. Bunlardan birinci amaç, memurların sadece görevleri dolayısıyla işlemiş oldukları suçlardan dolayı yargı önüne çıkarılmadan önce, konuyu bilen, idarenin gereklerini bilen, memurun psikolojisini bilen bir denetim elemanı veya elemanları yahut da o memurun çalıştığı dairede, ondan daha üst sıfatlarla çalışanlar tarafından bir inceleme yapılmasını sağlamak, ikinci amaç ise, gerçekten suç işlediği anlaşılan memurun en kısa zamanda yargı önüne çıkarılması ve suç işlemişse mahkum edilmesi, işlemediği anlaşılacak olursa aklanmasını sağlamaktır.
Her yeni sistemde olduğu gibi 4483 sayılı Yasa ile getirilen yeni sistemde de uygulamada bazı aksaklıkların olması doğaldır. Bu aksaklıklar yargı organlarının yönlendirmesiyle zamanla giderilmiş, sistemin yerleşmesine katkı yapılmıştır.
Bu Kitapta önceki basılarında olduğu gibi, 4483 sayılı Yasada öngörülen cezai soruşturma ile ilgili hükümlerin idari ayağı incelenerek yorumlanmış uygulayıcılara yardımcı olunmaya gayret gösterilmiştir. Yorumlarda öne sürülen düşünceler kişisel olup, yazarı bağlar. Bu hususun özenle nazara alınması gerekmektedir.
Kitapta bu basıda diğerlerinden farklı olarak dilekçe örneklerine yer verilmiştir. Hepsi gerçek olaylara ilişkin olan dilekçe örneklerinde kişilerin adları ve sıfatları kapatılmış, özel yaşamla ilgili hususlara azami dikkat gösterilmiştir. |