Kitap Tanıtımı |
EFSANENİN BİR TANRIYA DÖNÜŞTÜRDÜĞÜ ADAMIN HİKÂYESİ...
M.Ö. 1900 YILINDA MODERN Hintlilerin yanlış şekilde İndus Vadisi Medeniyeti olarak adlandırdıkları yerdeyiz.
O dönemde bölgede yerleşmiş insanlar yüzyıllar evvel Tanrı Ram tarafından kurulmuş mükemmele yakın imparatorluk
ve gelmiş geçmiş en büyük hükümdarlıklardan biri olan bu yere Meluha ülkesi diyordu.
Bu bir zamanların gururlu imparatorluğuyla onun Suyavanshi hükümdarları yavaş yavaş kuruyarak yok olmaya başlayan
ülkenin başlıca nehri kutsal Saravwati üzerinden büyük tehlikelerle karşı karşıyalar. Ayrıca doğudaki
Chandravanshilerden gelen yıkıcı terörist akınlarıyla da uğraşıyorlar. İşin daha da kötüsü Handravanshilerin dışlanmış,
kötü ruhlu, şekilleri bozuk ve savaş sanatlarında hayret verici ustalığa sahip bir ırk olan Nagaslar ile de ittifak yapmış
görüyorlar.
Suryavanshilerin tek umutları eski bir efsane : "Kötülük devasa boyutlarına ulaştığında, her şey kaybedilmiş
sanıldığında, düşmanlarınız zafer kazanmış gibi göründüğünde kahraman ortaya çıkacaktır."
Bu kaba saba görünümlü Tibetli göçmen Shiva gerçekten de o kahraman mı ?
Peki gerçekten de kahraman olmak istiyor mu ?
Aniden görev ve aşk yüzünden kaderinin içine çekilen Shiva Suryavanshilerin öcünü almaları için liderlik ederek
kötülüğü yok edebilecek mi?
Shıva Üçlemesinin bu ilk kitabında basit bir adam olan Shiva'nın karması onu bir Mahadev olarak yeniden Tanrıların
Tanrısı yapacaktır. |