Kitap Tanıtımı |
Berlin Duvarı, medyanın kontrol ve sahipliğini elinde bulunduran güç odaklarının gerçekleştirdiği manipülasyona somut bir örnek oluşturmaktadır. 13 Ağustos 1961'de yapılan Berlin Duvarı, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından oluşan iki bloklu sistemde, özellikle soğuk savaş döneminde Kapitalist Blok tarafından bir enformasyon malzemesi olarak başarıyla kullanılmıştır.
Berlin Duvarı toplumları tüm kurumlarıyla manipüle etmekte öylesine başarıyla kullanılmıştır ki; İnsanlar, hatta kendi yaşadıkları zaman diliminde ve sürekli enformasyon aktarılan bir olayda bile rahatlıkla yanıltılmış, tarihin kendi yaşadıkları zamanda, 'hakikat'ten farklı yazılmasının farkına bile varmamışlar, farkına varmak bir yana "olan"a değil, "kurgulanan"a inanmışlardır.
Berlin Duvarı 9 Kasım 1989'da fiziksel olarak yok olmasına karşın, insanların zihinlerinde örülen, kolay kolay yıkılmayacak bir duvarın inşa edilmesinde yüklenen işlevle hala kullanılmakta, çok sayıda haber, film, kitap, yorum vs. ile medyada yer almakta, Berlin Duvarı'na yüklenen anlamlar üzerinden öteki/karşı tanımlanmaya devam edilmektedir.
Bu çalışmada, medyanın, toplumları kendisinin de içinde yer aldığı sermaye ve politik güç odaklarının beklentilerine uygun biçimde yönlendirmesi Berlin Duvarı örnek olayından yola çıkarak irdelenmektedir. |