Kitap Tanıtımı |
Medyanın günlük hayatımız üzerindeki "ağırlığı" ve "kapsama alanı" arttıkça medyanın işleyişini, çalışma tarzını sorgulayan; çarpıklıklarını, bayağılıklarını, dil bozukluklarını eleştiren hatta "karşı-medya" olarak konumlanan çalışmalar da artıyor. Ancak Kürşat Bumin´in "Yeni Şafak" gazetesinde kaleme aldığı "Medyakronik" yazılarını başka bir çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Çünkü Bumin´in makaleleri yüzeysel ve kalıplaşmış medya eleştirilerinin çok ötesinde. Doğası gereği "güncel" olması gereken yazılar, gerek felsefi, gerekse mantıksal düzlemde "medya zihnini" sorgularken aynı zamanda bilgilendiriyor ve niçin tek gerçeğin "bize gösterilen" olmadığını, olamayacağını -kimi zaman eğlenceli bir dille- açıklıyor. Dolayısıyla klasik "medya eleştiri" sözleriyle tanımlanamayacak, medyayı, eleştirmenin ötesinde derinlemesine sorgulayıp kavramaya çalışan yazılarla karşı karşıyayız. Üstelik Kürşat Bumin, bir köşeyazarının, yazdığı gazeteyle "aynı fikirde" olmayabileceğini, büyütecini kendi gazetesine de tutabileceğini kanıtlıyor Medyakronik yazılarıyla...
(Arka Kapak) |