Kitap Tanıtımı |
Yılın 73. Günü, ikinci cemrenin suya düştüğü martın ikinci çarşambası, gençlerin quvat yiyip susuz uyuduğu, gece rüyasında yârin kendisine su ikram etmesini beklediği gün, ilk nefesimi aldım, ilk çığlığım eşliğinde ilk gözyaşımı döktüm. İlk o gün nefes alıp verdim. Alışkanlık yaptı, 43. Yılımdır ki hâlâ nefes alıp veriyorum.
Zülfikâr olan adım, nüfus memurunun elinden, binlerce yıllık bir hazımsızlığın sonucunda Zülfü olarak düşmüş kafa kâğıdına. Onun da canı sağolsun.
Ey dünyayı kendine dar eden,
dar olan gövden değil mi?
Ey ömrünü kendine zindan eden
ömrün, bir damla değil mi?
Ey çekip gitmeyi düşünen
gittiğinde yanında götürdüğün
kendin değil mi?
Ey başa geleni çekemeyen
çekilmeyen acı geçer mi?
Ey koynumdan uzak duran
senin koynundaki de gül değil mi.
Ey savrulmak için rüzgârı bekleyen
senin halin rüzgâr değil mi?
(...) |