Kitap Tanıtımı |
Bir varmış bir yokmuş, Allah'ın kulu çokmuş. İnsanların boyları ben diyeyim on metre, siz deyin yirmi metre varmış. Düşünün ki erkekler, balta nacak ile tıraş olmak zorundaymış. Yedim, doymadım; gittim, gelmedim diyecektim ki bir de ne göreyim? Bir masal bulutundan dünyaya atlayıvermişim.
Gel gelmez misin? Edep erkân bilmez misin? Bu masalı anlatana güvenmez misin? Evvel zaman içinde kasabanın birinde çok derin bir kuyu varmış. O kadar derinmiş ki hiç kimse inmeye cesaret edemezmiş. Kuyunun sihirli olduğu da yıllardan beri söylenegelirmiş. "Söz var, icraat yok" gerçeği o zaman bile geçerliymiş. Kasabanın gençlerini bir meraktır sarmış. Ama ne merak? Yatsan yatamaz, kalksan kalkamazsın denecek türden bir merak. Kasabanın yaşlılarının tüm uyarılarına rağmen kuyunun sırrını araştırmaya karar vermişler. |