Kitap Tanıtımı |
Her gün kumaşını yeniden dokuyan İstanbulu günübirlik yolculuklarda tanımanın olanağı yok.
Çünkü İstanbul yüzlerce yıldan beri kendini, servinin, erguvan ağaçlarının, manolya ve nilüfer çiçeğinin arkasında saklıyor: Belki de Bizanslı mozaik ustasının ya da nakkaşın gölgesinde.
Aslında, nazlı İsanbul, ayrıntıların büyük uykusunu demlendiriyor.
Kentin her kapısı, önce büyük bir dehlize ve sonra yarı karanlık, küf kokulu sandık odalarına açılıyor.
İstanbul, bu odalarda.
Küçük mazgal demirinden süzülen mavi ışık altında İstanbul´un gizemi, bir bakıma sizin hünerli ellerinize bağlı.
Ama pencerden süzülen mavi ışığın bir de bekçileri var.
Onlar, Martılar...
En iyisi martıların peşine takılmak. |