Malvarlığı Haklarının Korunması; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1. Protokole Göre
ISBN 9789752955417
Yayınevi Beta Basım Yayın
Yazarlar H. Gürbüz Sarı (author)
Kitap Tanıtımı Mülkiyet ve diğer aynı haklar Alacak hakları Devletin takdir yetkisi Kamu yararı ve bireysel haklar arasındaki denge Zarar giderim usulleri Örnek Mahkeme kararları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne Ek 1. Protokol'ün 1. maddesi ile getirilen koruma sisteminin incelenmesine ilk olarak, tanınan hakkın kapsamı belirlenerek başlanmıştır. Öncelikle konu bakımından hangi hakların malvarlığı kapsamına dahil edildiği değerlendirilmiş, ardından hakkın Mahkeme önünde talep edilebilir olması için, ne ölçüde somutlaşması gerektiği üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, malvarlığı haklarının güvence altına alınması amacıyla AİHM tarafından getirilen koruma standardı incelenmiştir. AİHS'de tanınan başka haklarda da olduğu gibi, malvarlığı hakkı mutlak surette dokunulamaz bir hak değildir. Devlet, yasal temele dayanarak ve kamu yararını sağlamak amacıyla, hakkı kısıtlayabilir veya tamamen kişiyi hakkından yoksun bırakabilir. Ancak, hakka getirilevek müdahalenin gerekçesi olan kamu yararı ile kişinin temel hakkı arasında makul bir orantılılık ilişkisi kurulması, müdehale kişi üzerine amu yararıyla haklı çıkarılamaz derecede aşırı bir yük bindirmemelidir. Bu bölümde, konu hakkında prensip değeri taşıyan davalardan seçilen örnekler ile AİHM'nin yaklaşımı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise; Sözleşme'nin diğer maddelerinde düzenlenen haklardan bazılarının, malvarlığı haklarına ilişkin nasıl ek bir koruma getirdiği açıklanmıştır. Sözleşme'nin 6, 13 ve 14. maddelerindeki düzenlemeler, malvarlığı haklarıyla birlikte değerlendirildiğinde, onu tamamlayıcı bir özellik kazanabilmektedirler. Diğer yandan, AİHS'deki bazı haklar için kesin olarak yerleşmiş olan, devletin pozitif yükümlülükleri konusunun, malvarlığı hakları karşısındaki durumu, bu çalımanın en ilerici kısmını oluşturtmaktadır. AİHS'nin bütünü çerçevesinde devletin sorumluluğundan, malvarlığı haklarının korunması konusunda da belirli pozitif tedbirlerin alınması yönünde bir yükümlülüğün ne ölçüde çıkarabileceği, AİHM'nin çok sınırlı sayıdaki kararında işlenmektedir. Dolayısıyla henüs yerleşil içtihadın oluşmadığı bir konuda, Mahkeme kararlarının gelişmine ışık tutulmaya çalışılmıştır.