Kitap Tanıtımı |
"Alper Yalman'da beni şaşırtan ölçüde hayal gücü ile karşılaştım. Müthiş uydurabiliyor, bu sözcüğü, "uydurmak", çok olumlu anlamda kullanıyorum, sanatçı ve tabii romancı uydurmak durumundadır. Uydurma yeteneği olmayanların, yazma cüretlerini anlayamıyorum. Ne hayal gücümüz ve ne ütopyamız var, ret etmeyi hiç bilmiyoruz. Düzenin içinde boğuluyoruz. Yazdıkları boğuntu'dur. Türk romancılarında, genellikle eksik olan hayal gücü Yalman'da var. Üstelik bir uçtan diğerine hızla zıplayabiliyor. O kadar öyle ki, bazen yazdıklarını, Alper Yalman'ın yazdığından şüpheleniyorum. Şüphesi olan sanatçımız ise çok az, bu nedenle de, sadece ukala'dırlar.
Bu kadar çok vahşi öldürme, "cinayet" diyemiyorum, hepsinde fantezi var ve bu kadar çeşitli cinsel zulmün olabileceğini hiç düşünemezdim. Morg'ta yatanların her birisi nasıl morga düştüklerini anlatıyorlar, çok zaman ikinci düşüşleri, birincisi düşmeden önceki düşüşleridir. Alper Yalman, bilerek mi yazıyor, bilmiyorum, yazdığı orta çağ'dır; orta çağ'da zaman, umut, itiraz, gelecek, yoktur ve insanların en büyük eğlence ve temaşası, insanın içini dışarıya çıkaran, artık işkence dediğimiz idamlardır. Yalman'ın romanında, morg'taki her anlatım, bunlardan bir tane oluyor. Her birisi diğerinden farklı, yepyeni ve içini oyan ölüm hikâyeleri okuyoruz. Morg'ta değil, Türkiye'deyiz. Ölüler sevmezler, ölüler düşünmezler, ölüler reddetmezler, biz hepimiz morg'dayız.
Yalman halk dili yazıyor, İçinde devamlı hayattan fıkralar var, hükümler çok, politika ve felsefe eksik değil, fazla ve inanılmaz ölçüde hiç açılmamış argo var, bunları nasıl buluyor, çok şaşıyorum. Okurken biraz kızardığımı söyleyebilirim. Argo - dili hayal gücü açısından çok yüksektedir. Yalman'dan bir roman alana, pek çok roman bedavadır; roman içinde pek çok roman veriyor. Bunun bir ölçüde okumayı zorlaştırdığını düşünebiliriz ve bir de kolaylaştırıyor. "
-Yalçın Küçük- |