Kitap Tanıtımı |
Ortaçağ Arap toplumlarında adap edebiyatı kitle kültürü içinde çok önemli bir yere sahipti. Müslümanlık öncesi ve sonrası Arap edebiyatında genellikle din dışı konularda yazarın düşüncelerini, eğitilmiş insanlara edebi bir üslupla ve anekdotlarla anlatması tekniğidir. Makamat, adap türü içinde yazılan birbirinden bağımsız hikâyeciklere verilen addır. Harîrî'nin Makamatı da bu türün en güzel örneğin sayılır.
Makamat, müsecca usulü ile (cümlelerin sonu veya ortası kafiyeli hale getirilmiş) 50 hikâyecik olarak yazılmıştır. Bu hikâyelerin kahramanı Ebu Zeyd, dünyayı dolaşmış bilgili bir belagat ustasıdır. Söylentiye göre: Saidi Nursi, Siirt'in tanınan şahsiyetlerinden Fethullah Efendi'yi ziyaret eder. Fethullah Efendi Saidi Nursi'nin bilgisini ölçmek amacıyla ona sorular sorar. Her sorusuna kolayca cevap vermesi, bahsettiği her kitabı okuduğunu söylemesi üzerine Fethullah Efendi bilgisinden emin olduğu Saidi Nursi'nin bu kez de zekâsını test etmek ister ve ona, "Hariri'nin Makamat'ından birkaç satırı sadece iki defa okuyup ezberleyebilir misin?"der. Makamat'ı sadece bir kez okuyup ezberleyen Saidi Nursi'nin bu hafıza gücü karşısında hoca kendisine "Bediüzzaman" lakabını verir.
Harîrî'nin Makamat'ı, sadece XII. yy Arap edebiyatının bugüne dek kalabilmiş şaheserlerinden biri değildir; yazıldığı dönemde ve daha sonraları da ünü sınırları aşmış, birçok farklı dile çevrilmiştir. Bunlar arasında Yehuda el-Harîzî (Judah ben Solomon Al- Harizi/1165-1225)'nin çevirisi oldukça meşhurdur. |