Kitap Tanıtımı |
Kur ân, hem bireysel hem de toplumsal düşünce alışkanlıklarının ilk ateşleme malzemesi olarak sonsuz boyutları ve mekânları kucaklayan- ilâhî bir kitaptır. Vahiy zincirinin son halkasını oluşturan bu kitap bir taraftan manevî, içtimaî, ahlâkî, idarî ve iktisadî esaslar, diğer taraftan da ruh, kalp ve vicdan temizliği, beden sağlığı, hukuk, muamelât ve âhiret hayatı ile ilgili prensipler koymaktadır. Ancak onun meselelere bakışı ve bunları insanlığa sunuş biçimi, beşerî teliflere benzememektedir. Çünkü o, (Kur ân) muhataplarına yönelttiği hidâyet ve irşadını belli bir plân dâhilinde değil, içice girift bir tarzda takdim etmektedir. Bundaki maksadı da sadece insanı bilgilendirmek değil, değişik konuları siyak sibak ilişkisi içerisinde ele alarak, âdeta bedendeki ruhun vücudun her tarafına canlılık kazandırması gibi, muhtevasını her zaman canlı tutmaktır. İçeriği itibariyle böyle bir nitelik taşıyan Kur ân, insanlığa sunduğu çareleri, ayrıntılara girmeden genel prensipler şeklinde ortaya koyarak, yorumunu onlara bırakmıştır. Söz konusu bu yorumlama faaliyeti de Hz. Peygamberle başlayarak ashâb, tâbiûn ve daha sonraki nesillerle günümüze kadar gelmiştir. Bu faaliyet genelde Kur ân ın tümüne yönelik olmakla beraber, bazen de onun herhangi bir sûresini tefsirden ibarettir. İşte biz de böylesi lokal bir tefsir anlayışından hareketle, pekçok ahlâkî öğüdü ihtiva eden Lokman Sûresini incelemeye çalıştık. Amacımız sadece söz konusu sûreyi açıklamak değil, onun içerdiği ve her zaman insanlığa çare olabilecek evrensel ahlâkî ilkeleri yeni bir anlayış ve üslupla muhataplara sunmaktır.
Çalışmamız bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Girişte başlangıçtan günümüze kadar devam edip gelen tefsir faaliyeti hakkında kısa bilgiler vererek genel bir değerlendirme yapmaya çalıştık.
Birinci bölümde Lokman Sûresi nin nüzul yeri, nüzul sebebi ve genel anlamda muhtevası üzerinde durarak, sûreyi kavram ve konu bağlamında izah etmeye gayret ettik. Yani öncelikle âyetlerde yer alan kavramları ele aldık, sonra da âyetlerin içeriklerinden yola çıkarak onları bazen grup halinde bazen de münferid olarak tefsir etmek suretiyle konular üzerinde yoğunlaşmaya çalıştık. Bundaki amacımız da hiç şüphesiz, tesbit edebildiğimiz konuları sadece Lokman Sûresi yle sınırlı tutmayarak Kur ân bütünlüğü içerisinde işlemekti. Zira konulu tefsir, bazen bir sûrenin ana fikri esas alınarak da yapılabilir. Ama bu hiçbir zaman sadece o sûre ile sınırlı hareket etmek anlamına gelmez. Esasen böyle bir yorumlama anlayışı, Kur ân ın görüşünü aksettiren bir durum olarak da görülmemektedir.
İkinci bölümde ise, her biri temel birer evrensel prensip olan ahlâkî öğütleri yine Kur ân perspektifinde ele aldık ve bunları geniş şekilde izah etmeye çalıştık.
Mevlâ nın rahmet tecellisine ve yardımına mazhar olmak ümidiyle... |